Hekim olmak zordur, hem de çok zor. Verilen bir kararla, bir cana mal olabilmenin ya da onu iyileştirmenin zorluğu ve sorumluluğu hiçbir meslekte yoktur. Yapılan iş çok kutsal ve çok zordur. Kendi adına bir yaşamının olmaması pahasına bir meslektir hekimlik. Karşılığında ise hekimlerin büyük bir çoğunluğunun beklediği, biraz anlayış biraz saygı ve biraz sevgi.
Aslında en iyi hekim, kişinin kendisidir. Çünkü hiç kimse insanı kendinden iyi tanıyamaz. Bu yüzden, kişinin tıp ve insan sağlığı konusunda bilgili olması, kendinin de hekimi olmasıdır. Kişinin, erken yaşlanmaya ve kronik hastalıklara yol açacak faktörleri iyi bilmesi ve ona göre bir yaşam biçimini seçmesi, aslında onun hekimle karşılaşmasını en asgari düzeye indirir. Fakat yine de yaşama dair her şeyin en optimal düzeyde olduğu durumlarda bile, bir gün hekime ihtiyaç duyulması da kaçınılmazdır.
İnsanoğlu yaşamı boyunca hep mucizeler aramıştır. Söz konusu yaşam olunca, uzun ömür ve sonsuza kadar genç kalma isteği bu mucizelerin en değerlisi haline gelmiştir. Hatta Ponce de Leon gibi hep bir gençlik çeşmesi aramışlardır.
Ölümsüzlük çeşmesi bugün zor görünüyor; ama gençlik çeşmesi için umutlu olabiliriz. Ölüme çok yakın olduğumuz terminal dönem dışında, en azından biyolojik olarak otuzlu kırklı yaşlarda olabilmek mümkün gibi görünüyor. Gözlemsel birçok kanıtın yanında, moleküler temelli çok sayıda bilimsel çalışma da bunu gösteriyor. Özellikle sirtuin sınıfından proteinler ve genler (SIRT1, SIRT3, SIRT6), antioksidanların anası olarak adlandırılan Glutatyon, PGC-1α, IL6 ve P53 gibi birçok molekül, gençlik çeşmesi olarak nitelendirilebilecek özelliklere sahip. Özellikle kalp ve damar yaşlanmasını önlemek açısından Nitrik oksit (NO), doku plazminojen aktive edicisi (T-PA) ve damar iç örtü tabakası öncü hücresi (EPC) gibi molekül ya da hücreler de hayati öneme sahip. Ayrıca İrisin ve Klotho denen moleküller de mucizevi etkilere sahip. Bütün bu moleküllerle düzenli ve yaşam boyu egzersizin ilişkisi ise inanılmaz. Çünkü bu moleküllerin kalitesi ve sayısı, düzenli, uygun ve yeterli egzersiz ile artıyor. Egzersiz faydalarını bu moleküller üzerinden gösteriyor.
Sonuçta kendi gençlik çeşmemizi bulmamız mümkün gibi görünüyor. Bunun olmazsa olmazı yaşam boyu düzenli, uygun ve yeterli egzersiz. Buradaki yeterli sözcüğü çok önemli. Çünkü son yıllara kadar insanları, özellikle 65 yaş üstü insanları hafif yürüyüşler dışında spor yapmanın tehlikelerine ve zararlarına inandırdılar. Oysa düzenli sporun inşa ettiği gençlik çeşmesinin musluğu, az açıldığında ne yazık ki insanların susuzluğunu gideremiyor. Musluğu yeterince açmadan da yeterince su içilemiyor. Bunu ben değil, son yıllardaki çalışmalar söylüyor. Yalnızca düzenli egzersiz değil, bazı yaşam biçimi özellikleri de önemli. Diğer temel faktörler stres yönetimini öğrenmek, sigara içmemek ve sağlıklı beslenmek olarak gözüküyor. Bu faktörler zaten bilinen ama tek başlarına gençlik çeşmesinin suyunu dolduracak özellikte olmayan şeyler. Oysa yaşam boyu düzenli, uygun ve yeterli egzersiz, tek başına gençlik çeşmesini sürekli akıtabilecek özelliklere sahip.
Yaşam boyu düzenli ve yeterli egzersiz, diğer faktörleri de oldukça etkiliyor. Örneğin anksiyete ve stresi engelleyerek depresyonu önleyebiliyor. Ya da sigarayı bırakmayı, en azından azaltmayı sağlıyor. Kötü beslenmenin özellikle vücut kompozisyonunda yaratacağı etkileri sınırlayabiliyor.